İlk olarak 1970'lerde, çalışanların işleri nedeniyle duydukları yorgunluğu tanımlamak için ortaya çıkan ‘tükenmişlik’ kavramı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından üç yıl önce resmi olarak tanındı. DSÖ, bu kavramı ‘iş yerinde iyi yönetilemeyen kronik stresin’ yol açtığı bir meslek rahatsızlığı olarak tanımlıyor.

New York Üniversitesi'nden nörobilimci Dr. Wendy Suzuki, tükenmişliğin kendini açık etmeyen birçok duygusal ve fiziksel belirtisi olabileceğine dikkat çekiyor ve “Kendinizi sürekli endişeli, kızgın veya çok yorgun hissedebilirsiniz” diyor.

Dünya Sağlık Örgütü; tükenmişliğin en yaygın belirtilerini bitkinlik, boşvermişlik ve üretkenlikte azalma olarak tanımlıyor. Ancak bu belirtiler ortaya çıkmadan önce de tükenmişliğin erken sinyallerini veriyor olabilirsiniz.

Nedir bu erken belirtiler?

-       İşleri erteleme

-       Sürekli dikkat dağınıklığı

-       İlgisizlik

Bazen hepimiz işlerimizi erteleriz. Ancak bir işi bitirmek normalden çok daha uzun sürüyorsa, bu baskı altında olduğunuzu ve beyninizin kronik stresle başa çıkamadığını gösterebilir. Yani yaptığınız işten kopmuş olabilirsiniz.

Ayrıca, dikkatinizi dağıtan şeylerle sürekli mücadele halindeyseniz, bu da tükenmişliğe doğru gittiğinizin bir başka gizli işaretidir. Odaklanmakta zorlanıyor, çevredeki aksaklıkları görmezden gelemiyor ve işinizi yapamaz hale geliyorsunuzdur.

İlgisizliğin, tükenmişliğin en büyük ve en yanlış anlaşılan semptomlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, işle ilgili eskiden önemsediğiniz şeyleri artık umursamamanın da tükenmişliğin bir göstergesi olabileceğini söylüyor. Motivasyon eksikliği, uyuşukluk ve sersemlik hissi ile boşvermişlik de buna dahil…

Tükenmişliği engellemenin en kritik adımlarından biri; öfke, üzüntü veya korku gibi olumsuz duyguları neyin tetiklediğinin farkına varmak ve onları bastırmak yerine ne zaman ortaya çıktıklarını bilmek… Bir dahaki sefere kendinizi stresli, endişeli veya olumsuz duygular içinde hissettiğinizde, kendinize “Bu duygu nereden geliyor ve neden şimdi ortaya çıktı?” diye sorabilirsiniz.

Geniş bir duygu yelpazesiyle daha çok temas kurmak önemli çünkü hislerinizi çok uzun süre göz ardı ederseniz daha da kötüleşebilir ve artık yönetilemez bir hale gelebilir.